İşsizine dahi ciddi bir refah sağlayabilen Batı nın kaynaklarının altında yeryüzünün en korkunç kıyımları yatıyor. Bugün Avrupalı bir işsizin geçim kaygısı duymadan sırtüstü yatmasını mümkün kılan ?sosyal güvence nin bedellerini, Batı nın ürünlerini tüketen bizler açlık sınırının altında yaşayarak ödüyor değil miyiz? Yükseltilen değer rehinesi olan aydınımız, küresel sömürü düzeninde hâlâ talan edilebilir bir dünya varmış gibi Türkiye nin Batı katarına takılması için yırtınırken kapitalizmin iflas edemeyeceği saplantısıyla yaşıyor. Bunun için halkın ağzını sulandırıcı, zihnini bulandırıcı ve emeğini dolandırıcı yalanlar söyleniyor: -Şunları yaparsak Batılı ortaklarımızla birlikte bizi beklemeye devam eden yağma arazisine üşüşür, böylece zenginler kulübüne gireriz. İyi güzel de, ?şunlar, şunlar dediğiniz ıslahatları yapmak nasıl mümkün olacak? Batı nın o ıslahatları hangi imkanla yaptığını hesaba katmadığımız sürece bu öneri sefil bir aldatmacadır. Sözgelimi; işsizine dahi ciddi bir refah sağlayabilen Batı o kaynakları sadece kendi bilimsel enerjisi ve mühendislik dehasıyla mı yaratmıştır? Niçin o büyük kalkınmanın altında yeryüzünün en korkunç kıyımlarının yattığını görmemekte ısrar ediyoruz? İnsanlık var olalı beri hangi uygarlık, Batı nınki kadar cana kıymış, kitle katliamları yapmıştır? Hangi uygarlık kıtaların insanını ve imkanını Batı lılar kadar vahşice yağmalamıştır? Bugün Avrupalı bir işsizin geçim kaygısı duymadan sırtüstü yatmasını mümkün kılan ?sosyal güvence nin bedellerini, Batı nın ürünlerini tüketen bizler açlık sınırının altında yaşayarak ödüyor değil miyiz? Böyle bir süreçten geçmesi mümkün bulunmayan Türkiye nin hangi hayali kaynaklardan beslenerek arayı kapatacağını ve zenginler kulübüne üye olacağını hangi batıcılık dehası izah edebilir? Meslekten batıcılarımız şimdiye kadar misyonerliğini yaptıkları ?çağdaş talan uygarlığında patlayan mantıki iflas bombalarını duymazdan gelmeye devam ederken zenginler kulübünde ?iç kazıklar modalaşıyor. ABD ?Sen filanca firmana yasadışı kaynak aktarıyorsun diyerek AB nin yakasına yapışırken, öbürü de davacıya yönelik benzeri bir suçlama ile mahkemelik oluyor. Açıkçası yoksulların talan edilecek yanı kalmadığı için zenginler kendi aralarında ve yüksekte vuruşuyorlar. Biri Airbus a kafa atıyor, öteki Boeing e. İşin en gülünç tarafı da şu ki; gelişmiş ülkelerin koyduğu kurallar çerçevesinde yoksullara sadece biraz daha fazla satın alma gücü sağlayarak zenginlerin varlık ve üstünlüklerini korumak için oluşturulan Dünya Ticaret Örgütü, sanki hakiki bir yüksek yargı mercii imiş gibi şikayetleri kabul ediyor. Batı nın birbirlerini yiyici aşırı sağ kültürü yeniden sahne alıyor. Esasen hiçbir zaman güçlü milliyetçi stratejilerinden taviz vermeyen Batılılar küçülen dünyada birbirlerinin ümüğünü sıkıyorlar. İthal kavramlarla beyinden tasmalı aydınların görmediği veya görmek istemediği, Batı nın her zaman vahşi derecede milliyetçi olduğudur. Bunlar bizdeki ?ayinsi milliyetçi söylem ve eylemlerden yakınıp dururlar. Batı da, kendi içinde bu ?ayinsi milliyetçi çizgiyi ?aşırı sağ diye aşağılar, hatta genel anlamıyla milliyetçiliği şu veya bu dereceden sakıncalı bulur. Böyle davranarak da evrenselci, küreselci, uluslarüstücü maske altında ?öteki ne yönelik derin, sinsi ve gerçekçi milliyetçi uygulamaları amansız biçimde yürütür. Bizim milliyetçilerimiz genellikle işin lafındadır, Batı dakiler icraatında. Yağmalanacak dünya, soyulacak insan kalmadığına göre yolun sonu görünüyor ama neylersiniz ki sömürge aydını gemi bodoslama karaya toslayana kadar denizin bittiğini itiraf edemez. 2.6.2005 / ÖMER LÜTFİ METE / SABAH
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.