Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan “İsraf”. Günümüzde yeme içmeden, giyim kuşama kadar israf, had safhalara ulaştı. Hatta zamanımızı bile çoğu kez boşa harcıyoruz. Afrika’da kapı komşumuz Suriye’de binlerce insan açlıkla karşı karşıya kalırken, diğer tarafta ülkemizde israf had safhada. Milyonlarca ekmeğin çöpe gitmesi, dökülen yemekler, boşa akıtılan su israfın boyutlarını gözler önüne seriyor… Halbuki çöpe atılan bir parça ekmeğe, dökülen bir tabak yemeğe, boşa akıtılan bir damla suya milyonlarca insanın muhtaç olduğunu unutuyoruz…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de gıda israfının büyük boyutta olduğunu belirterek, “Tarladan sofraya israf edilen gıdayla Suriye kadar, 20-25 milyon insan açlıktan kurtarılır.” ifadelerini kullandı. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaş sebze ve meyvenin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar önemli kayıplara uğradığını, yetiştiriciliğin yanı sıra hasat sırasında ve hasat sonrasında kayıplar meydana geldiğini belirtti. Özellikle hasat sonrasında taşıma, muhafaza ve pazarlama sırasında da kayıplar yaşandığına işaret eden Bayraktar, tür ve çeşitlere göre değişmekle birlikte yaş sebze ve meyvedeki kayıp oranının yüzde 10-30 değiştiğini kaydetti.
HER GÜN 6 MİLYON EKMEK ÇÖPE GİDİYOR
Geçen yıl itibarıyla 110,7 milyon tona ulaşan üretilen önemli 60 bitkisel ürünün 9,4 milyon tonunun daha nihai tüketiciye ulaşmadan, üretimde, kullanım ve piyasada kaybedileceğini belirten Bayraktar, bunun 8-10 milyonluk bir ülkenin tüketebileceğinden fazla bir ürün anlamına geldiğini ifade etti. Bayraktar, şöyle devam etti: “Buna nihai tüketimdeki kayıplar dahil değil. İsraf büyük boyutlarda, her gün 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. Türkiye gibi çok ekmek tüketen bir ülkede bile bu rakam 5 milyon nüfusun ekmek ihtiyacı çöpe giden bu ekmeklerle rahatlıkla karşılar. Tarladan sofraya gıda israfı gelişmiş ülkelerde yüzde 40’ı buluyor. Türkiye’de sebze ve meyvenin dörtte biri tüketilemeden kaybediliyor. Türkiye’de tarladan sofraya gıda israfının yüzde 25-30’larda kaldığını kabul etsek bile israf edilen gıdayla Suriye kadar, 20-25 milyon insan açlıktan kurtarılır.”
EMEKLE ÜRETİLEN ZAYİ OLUYOR
Meyve ve sebzelerde derim sırasında yüzde 4-12, taşıma sırasında yüzde 2-8, pazara hazırlık evresinde yüzde 5-15, depolamada yüzde 3-10, tüketici evresinde yüzde 1-5 kayıp meydana geldiğinin görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, üreticilerin bin bir emekle ürettikleri ürününün zayi olmamasının yanı sıra ülke ekonomisinin de kayba uğramaması bakımından bu kayıpların mutlaka önlenmesi gerektiğini vurguladı.
KAYIPLARI ÖNLEMEK İÇİN…
Bayraktar, kayıpların önlenmesi için yapılacak eğitim faaliyetleriyle üreticilerin yetiştirme tekniklerinin yanı sıra hasat teknikleri konusunda da bilgilendirilmesinin sağlanması, ürünlerin zamanında ve doğru şekilde hasat edilmesi gerektiğini ifade etti. Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ürün olgunlaşmadan önce veya aşırı olgunlaşmış şekilde toplamamalı, bahçede uygun meyve ve sebze toplama kapları bulundurmalı, ürün güneşten korunmalı ve paketleme tesislerine teslimde veya pazara taşımada gecikilmemelidir. Hasat edilen sebze ve meyveler uygun şekilde paketlenmeli, taşınmalı ve depolanmalıdır. Bu amaçla soğuk hava depolarının sayısı ve kapasitesi artırılmalı ve bu tesislere verilen destekler artırılarak devam etmelidir. Paketleme tesisinde sınıflandırma iyi yapılmalı, havalandırma ve soğutma yeterli olmalıdır. Ürüne bahçede, hasattan sonra yüklemeden önce muhakkak ön soğutma yapılmalıdır. Hijyen koşullarına dikkat edilmelidir. Tüketici de ürünü, kayba ve israfa uğratmayacak miktarda ihtiyacı kadar satın almalı; sebze ve meyveye uygun saklama ve kullanma şartlarına uymalıdır. Dünyada 795 milyon açlık çekerken, büyük bir gıda açığı varken, toplum olarak israftan kaçınmalı, tarımsal üretimimizi dış piyasaların da ihtiyacını karşılayacak şekilde çok iyi değerlendirmeliyiz.”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.