Irkçı vahşi emperyalizmin son hedefi Müslümanların kalbi Kâbe. Bahaneler üretmede üzerine yok. Oyunu kendisi kurguluyor, kendisi sahneliyor ardından sonuçlarını mazlumlara, figüranlara, küçük oyunculara çıkarıyor. Yani Müslümanlara…
“Arap Baharı” yutturmacasıyla uzun süre Müslümanları ayaklandırdı, meydanlara sürdü, kendisinin atamış olduğu kimi kralları alaşağı etti. Aşama aşama belli bir yere kadar gelindi. Suriye düzleminde yılları bulan büyük bir operasyon sürüyor. Katliamın ve zulmün sonuçları şu gün için ortada.
28 Şubat süreci Müslümanların yaşadığı coğrafyada sürüyor. Kimi zaman ortam yumuşuyor, rahatlıyor gibi görünüyorsa da bir de bakıyoruz ki yeni ve daha korkunç bir hamle başlıyor. “Arap Baharı” bu sürecin yeni bir aşamasıydı. Düğüm noktası Suriye merkez ve çevresi. Burası doğrudan bütün bölgeyi ilgilendiriyor. Dahası asıl sorun İsrail’i ilgilendiriyor. Emperyallerin bütün dikkati buranın üzerinde. Düşünün ki küçücük gibi görünen bir ülkenin eski bir cumhurbaşkanının ölümünde cenazesinde seksen dolayında ülkenin devlet başkanları ve başbakanları, üst düzey yöneticileri bulunuyor. Bu bile yeterli bir gösterge.
Suriye üzerinden Türkiye ile ilgili süreç ortada. 15 Temmuz darbe girişimi, şöyle ya da böyle bu süreç tamamlanmış değil. Türkiye’nin açmazı bu süreci atlatmak için emperyallerle işbirliği içinde olması.
11 Eylül İkiz Kuleler ile ilgili hınç aradan şu kadar zaman geçmesine rağmen unutulmuş ya da rafa kaldırılmış değil. O olay Müslümanların dönüştürülmesi ya da işgali için bir bahane oldu. Bu bitmiş değil. Aradan şu kadar zaman geçmesine rağmen bu fatura Suudi Arabistan’a kesildi.
Aslında ilişkiler ve görünümler çok karmaşık. Yanıltıcı. Barack (Hüseyin) Obama yutturmaca dönemi bitiyor. Onun gelişi bile yanılsatıcı bir durumdu Müslümanlar için. Irak işgali sonrasında bozulan Amerika prestiji siyahî (Hüseyin) Obama ile kısmen de olsa giderildi. Yıllar yılı Obama’nın Müslüman bir aile kökeninden, Müslüman olup olmadığı tartışıldı. Obama henüz ilk seçim kampanyasında Kudüs’e gitti, başına kipa geçirdi, ağlama duvarı önünde Yahudilerin Tanrısı adına duada bulundu. Dönemi biterken de gene başında kipa ile Şimon Peres’ın cenaze töreninde başına kipa geçirdi. Kipa ile başladı kipa ile görevini bitirdi.
Giderayak göstermelik vetosuna rağmen İkiz Kulelerin maliyeti Suudi Arabistan’a çıkarıldı. Dört bir yandan kuşatılmış ve tamamen ipleri Amerika emperyalizminin elinde bulunan Suudi Arabistan ve yöneticileri şaşkın durumda.
Müslümanlar bölünerek her parça kendi başına bırakılıyor, ardından da tek tek etkisiz kılınıyor. Türkiye’nin durumu ne yazık ki böyle. Emperyalizmin en büyük maddi desteği ve kaynağı olan Suudi Arabistan hedefte. Sıra oraya geldi. Burada daha derin bir düşünce içinde olmalıdır Müslümanlar. Suud krallığından bana ne deyip geçemezler. Müslümanların kalbi olan Mekke ile Medine asıl ve son hedef. Bütün Müslümanlar mezhep, siyasal düşünce, çıkar ilişkisi demeden Suudi Arabistan’a destek vermeli, yanında olmalı. Buna İran da dâhil. Aradaki ayrılıklar, düşünce farklılıkları bir yana bırakılmalı. Çünkü “bana değmeyen yılan bin yaşasın” diyemeyiz. Yılan bir ejderhaya döndü bütün bölgeyi yutuyor.
Yanılmıyorsam Suudi Arabistan’ın Amerika bankalarında 750 miyar dolayında parası bulunuyor. Suudlu yetkililer bunu çekeceklerini iddia ettiler. Artık çok geç. Adamlar bunu çoktan bloke etmiş durumda. İsteseler de çekemezler.
Her yeni durum bizi daha dikkatli olmaya zorluyor. Birliktelikleri arttırmalıyız, küçükten büyüğe doğru. Zaman daralıyor. Emperyalizm ise durmuyor.
Müslümanların kalbi olan Kâbe işgale uğrarsa büsbütün dağılmış olacaklar. Son hedef, Suudi Arabistan, Türkiye ve İran.
Ey Müslümanlar kalbimize, yüreğimize sahip çıkalım.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.