Meral Akşener…
* Sinan Ogan…
* Koray Aydın…
* Ümit Özdağ…
Bu dörtlü, yaklaşık 2 sene önce MHP’de yönetim değişikliğine gidilmesi gerektiğine kanaat getirerek, “olağanüstü kongre” çalışmasına başladı.
Tüzük değişikliği kongresi için imzalar toplanmaya başladı.
700’e yakın imza toplandı.
Ve mahkeme süreci başladı… Dün, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden MHP’li muhaliflere kötü haber geldi. Mahkeme, MHP’nin 19 Haziran 2016’da yapılan olağanüstü genel kurulunun iptaline, bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar verdi.
Hâkim Fatih Akarsu, beyanları dinledikten sonra kararını açıkladı.
Buna göre, davacı Cemal Enginyurt tarafından açılan davanın kabulü ile 19 Haziran 2016’da yapılan MHP Olağanüstü Genel Kurulu’nun iptaline, bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar verildi. Mahkemece verilen 23-24 Haziran 2016 tarihli tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına da hükmedildi. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu kararına karşı istinafa başvurulabilecek. Ama şunu söylemek lazım; bu konjonktürde istinafa başvurulsa bile istenen, arzu edilen bir sonuca ulaşmak zor gözüküyor.
ADALETİN RUHUNA FATİHA!
Meral Akşener, mahkeme kararını, “Kongre iptal oldu. Tam 10 dakikada dava bitti. 10 dakikada verilecek bir karar için bir yıl beklendi. 700 delegenin iradesi yok sayıldı. Adaletin ruhuna El Fatiha” cümleleri ile değerlendirdi.
Peki, ama bundan sonra Meral Hanım ne yapacak?
Dile getirildiği üzere kuracağı bir siyasi parti ile yoluna devam mı edecek? Yoksa MHP’deki mücadelesini sonuna kadar sürdürecek mi? Bir de elbette, Koray Aydın, Sinan Ogan ve Ümit Özdağ bu karar karşısında nasıl bir tutum belirleyecekler? Bu da önemli…
YİNE CEMAL ENGİNYURT!
19 Haziran 2016’da yapılan MHP Olağanüstü Genel Kurulu’nun iptali için dava açan eski MHP milletvekili Cemal Enginyurt, geçmişte skandal bir “dayak” olayına dahil olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve MHP’li Bakan Sadi Somuncuoğlu da cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı. Fakat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Somuncuoğlu’nun adaylığına karşı idi…
Peki, sonra ne mi oldu?
Somuncuoğlu’nun ağzından dinleyelim; “Başvurudan önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir saatten fazla görüştüm. Partiden ayrılarak Meclis’e giderken, görevli bir genel başkan yardımcısı tarafından Meclis’in kapısında saatlerdir bekleyen bir gruba hareketimiz bildirilmiştir. Hadisenin akşam saatlerinden itibaren planlandığı anlaşılmıştır. TBMM’ye gittiğimizde, çirkin bir saldırı ile karşılaştık. Giriş kapısında, yedikleri veya içtiklerinden etkilendikleri tahmin edilen bir grup önce yolumuzu keserek, arabamızdan inmemize ve müracaatımızı yapmamıza engel olmaya kalkıştılar.”
“Önceden planlanan, kaba kuvvetin ve tedhişin adına ‘töre’ diyenlerin sebep oldukları bu komplo ve çirkin saldırı, şahsımdan önce partime, TBMM’ye ve demokratik rejime yöneliktir. Bu çirkin görüntülerin TV kanallarında sürekli yayınlanması, MHP davasına ağır bir darbe indirmiştir. Ancak bir avuç komplocunun bu saldırıları, saygın bir geçmişi olan MHP’yi asla sarsmayacaktır. Bu provokasyonun, parti boyutunu aşan yönlerinin de olabileceği düşünülmelidir.”
***
Somuncuoğlu ve korumaları, saldırı ile ilgili olarak, Kavaklıdere Karakolu’na giderek, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, MHP Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, MHP Yozgat Milletvekili Ahmet Ersoy ve MHP İstanbul Milletvekili Mustafa Verkaya hakkında şikâyetçi oldular.
***
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Devlet Bakanı Somuncuoğlu’nun ‘töre’yi çiğnediğini belirterek, “Töreyi çiğneyen kişinin MHP üniformasını taşıma hakkı yoktur” dedi. Çetin, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’a ne ceza verileceğine ilişkin bir soru üzerine de, “Niçin ceza verilecek? Cemal Bey ülkücü tavrını koymuştur” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici de, “Devlet Bakanı Sayın Sadi Somuncuoğlu’nun anlamakta güçlük çekilen davranışı, bütün Türk milliyetçiliği camiasını üzmüştür” sözlerini sarf etti.
***
Cemal Enginyurt’un, MHP’li eski devlet bakanlarından Tunca Toskay ile, “Sakın makamından ayrılma, geliyorum…” şeklinde bir başka macerası daha var ki… Bu da, başlı başına bir olaydır...
Onu da bir başka zaman yazarım…
YURT DIŞINDAKİ TÜRKLERİN ÇİLESİ
Adnan Bey, merhabalar…
Halkın sorunlarını köşenize alıyorsunuz, teşekkür ederim.
Benim sizden ricam, tüm siyasi partilerin ve AK Parti’nin de seçim döneminde “halledeceğiz” dedikleri konuyu gündeminize alırsanız memnun olacağım.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da seslenmek istiyorum; Türkiye’den borçlanarak emekli olan vatandaşların yurt dışında çalışmaları yasak. Akıl ve mantıkla izahı oldukça zor olan bu durumun kaldırılacağı hem AK Parti, hem CHP yurt dışı seçim bildirgesinde ifade edilmişti.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Dortmund’da yaptığı konuşmada bu hususun altını çizmişti.
Bu söz maalesef tutulmadı. Kimse de bu sözden bahsetmiyor. Borçlanarak emekli olduysanız, Türkiye’den aldığınız emekli maaşını yurt dışında rahatlıkla harcayabilirsiniz. Ancak yurt dışında çalışıp para kazanmanız yasak.
Biz Avrupa’da yaşayan Türklere büyük haksızlık yapılıyor.
Eşitlik ilkesine aykırı, çünkü Türkiye’de çalışmış bir vatandaşımız emekli olmuş ve Almanya’ya evlilik akdi ile geldiği zaman, hiç aylığı kesilmeden Almanya’da çalışabiliyor, bir tek yurt dışı borçlanma yapan emekliler çalışamıyor.
(Şaban Turhal, Türk Danışmanlık Merkezi/ Freising/Münich)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.