Dünya meseleleri karmaşık gibi görünse de mesele, aslında basittir. Tabii bu kural emek vermeyle ilgili.
Şöyle ki; Trump’ın gelişi, Macron›un Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini açık ara farkla kazanması, TheresaMay›in İngiltere›ye Başbakan olması, Finansı kontrol eden ailelerle Pentagon›un kapışması... Aktüel olan Katar krizi vs...
İşte, bunların hepsi çok önemli gelişmeler olmakla birlikte, yalın ve kolay, açıklanabilir nedenlere dayalı gelişmeler olduğunu söylemek mümkün.
Bizim, olaylara bakış farkımız belli:
«Küfür tek millettir» anlayışına sahibiz.
Yani, ABD›ye, dolayısıyla Pentagon ve dünyaya, Trump zihniyeti de hâkim olsa, mücadeleye tutuştuğu Rothschild›ler de hâkim olsalar; dünyanın geri kalan kesimi için, değişen bir şey olmaz. Sadece patron değişir. Zulüm aynen devam eder.
Bir önceki yazımızda «Katar Krizinin asıl sebebi dünyadaki İslâmi hareketleri etkisiz hale getirmektir» tespitinde bulunmuştuk. Aynı kanaatte olduğumuzu bir kez daha ifade edelim. Madalyonun bir de diğer yüzü var tabi. Oda şudur:
Küfür ve zulüm düzeni ilerlemeye devam ediyor. Bir yanda kendi içlerinde boğuşurken, öbür yanda da; mazlumların emeğini sömürme ve kanını emmeye devam etmekteler. Çünkü bunların anlayışı bozuk. Bunlar Hak ve adalet kavramına inanmazlar. Bunlar sadece güçten anlarlar.
Ancak, her şeye rağmen; bölgemizde ve bilhassa sınırlarımızdaki ilerleyişleri sürmektedir. Türkiye’nin uyarılarına rağmen PYD ile iş tutmaları ve bu konudaki inatları Yeni gibi görünse de eski bir alışkanlıktır. Belki, meselenin deşifre olması yeni sayılabilir.
«Bir damla kan, bir damla petrol...» sözünü yabana atmamak lazım. Malum, bu sözün sahibi Winston Churchill; şu meşhur İngiltere Başbakanı! Sömürgeci mantık; hiçbir zaman değişmedi ki...
Evet... Konu, gene petrol! Katar krizinin açıklanabilir nedenlerinden biri petrol ve doğalgazdır. ABD, ekonomik değeri oldukça yüksek olan bu kaynaklara çökmek istiyor. Ancak, hemen belirtelim ki; bu krizin birden fazla sebebi olduğu açık. Belki, piyasaların anladığı bu!
Biz, düşüncemizi yineleyelim:
Bu kriz, yeni bir dalgadır; adına, bir nevi, Milli Mücadele diyebileceğimiz İslâmi çalışmaları hedef almıştır. Amaçları, uyanışı geciktirmek! Çünkü millet uyanırsa; ne ABD hükümranlığı kalır, ne para saltanatını sürdüren aileler... Ne AB kalır, ne de Çin ve Hind masalları...
Pentagon bu sebeplerden dolayı düğmeye basmış olmalı. Üstüne üstlük bir de enerji kaynakları işin içinde varsa, ki var; bu, Batılı haydutlar için, hem iştah kabartıcı, hem de, kendi kamuoyuna izah edeceği kıymetli malzeme anlamına gelir.
Pentagon operasyonlarını zihin süzgecinden geçirirken, hadiselere bu gözle bakmakta yarar olduğu kanaatindeyiz.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.