Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)›a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.
AK Parti ve MHP tarafından meclise sunulan ve şu anda TBMM’de görüşülen Anayasa değişiklik teklifi hakkında Saadet Partisi’nin ne düşündüğü birçok çevreler tarafından merak konusu olmuştur. Saadet Partisi, bu konu gündeme geldiği andan itibaren, geniş bir şekilde hem kendi içinde, hem de konunun uzmanı akademisyenlerle, kanaat önderleriyle, STK’lar ile yaptığı değerlendirme toplantılarında teklif edilen bu anayasa değişikliğini Milli Görüş açısından ele almış, fikir ve kanaatini belirlemiştir. Bu toplantılarda netleştirdiği fikir ve kanaatlerini kaleme aldığı bir mektup ile Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakana, CHP ve MHP Genel Başkanlarına, TBMM’de grubu bulunan partilerin Grup Başkan Vekillerine iletmiştir. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu 12 Ocak 2017 Perşembe günü Genel Merkezde düzenlediği bir basın toplantısı ile yazılan bu mektupların içeriğini kamuoyu ile paylaşmıştır. Saadet Partisi bu mektuplarda; “Birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek, demokratik anlayışımızı olgunlaştıracak, ülke istikrarına katkı yapacak her türlü girişimi önemli bulduğunu ifade etmiştir.
GÖRÜŞ VE DEĞERLENDİRME
Saadet Partisi prensip itibariyle, yönetimde istikrarı ve adaleti tesis edecek, ülkemizi ayağa kaldıracak bir Başkanlık Sistemine ya da bugünkü ifadesiyle Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne karşı değildir. Aksine, Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne ilişkin ilk öneriyi yapan Milli Görüş partileri olmuştur. Ancak Meclis’te görüşülmeye başlanan anayasa değişiklik teklifinde endişe verici hususlar bulunmaktadır. Özellikle Partili Cumhurbaşkanlığı, Meclis’in feshi gibi bazı düzenlemeler, gelecekte, hem ülke, hem de millet aleyhine ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Bu çerçevede zikredilen tespit ve önerilerin samimi bir çaba olarak değerlendirilip ciddiyetle ele alınması ve yapılan anayasa değişikliğinin kamu vicdanında kabul görmesi için gereken düzenlemelerin yapılması en büyük temennimizdir.
Anayasa’da yapılacak değişikliğin itibarını ve toplum tarafından kabulünü, “yasama, yürütme ve yargı” arasındaki “uyum ve denge” belirleyecektir. Bu üç erk arasındaki ilişki, “denge ve denetleme” prensibi çerçevesinde, birinin diğeri üzerinde herhangi bir hâkimiyet veya vesayet oluşturmasına imkân vermeyecek şekilde düzenlenmelidir.
İcranın tek elde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Sisteminde yönetimde istikrar en önemli avantajlardan biridir. Ancak, güçlü bir Yürütme organı ile doğru orantılı olarak güçlü bir Yasama organının varlığı Hükümetin faaliyetlerini denetleme ve dengeleme noktasında yeni sisteme güç katacaktır.
Güçlü bir Meclis’in en önemli şartı ise, temsilde adaletin azami düzeyde sağlanmış olmasıdır. Toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği, görüş ve tekliflerini ifade etme imkânı bulduğu bir Meclis, toplumsal barışın sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. Güçlü bir Meclis için, Siyasi Partiler Kanunu’ndaki seçim barajları tamamen kaldırılmalıdır. Böylece, TBMM, gerçek manada, “Milli iradenin tam anlamıyla tecelli ettiği yer” olma özelliğini kazanacaktır.
Yine Meclis’in, kanun yapma, bütçeyi onaylama, değiştirerek onaylama ve denetleme hakkı mutlaka korunmalıdır.
Özellikle etkinliğini, saygınlığını ve gücünü korumak için TBMM’nin kendi iradesinin dışında, Cumhurbaşkanı’nın feshine imkân tanıyacak bir düzenlemeden mutlak suretle uzak durulmalıdır.
Milli Savunma, Adalet ve İçişleri gibi bazı önemli ve stratejik bakanlıklara atanacak isimlerin meclisin onayına sunulması, sadece mecliste değil millet nezdinde de Hükümet’e saygınlık katacaktır.
Bakanların önemli ve hassas konular başta olmak üzere belli aralıklarla meclisi bilgilendirmesi, icranın güvenilirliğine olumlu katkı yapacaktır. Bu amaçla Milletvekillerinin sözlü ve yazılı soru önergesi verme haklarının korunmasında büyük fayda vardır.
Yine görevi sırasında haklarında ciddi suçlama bulunan Bakanlar için, “gensoru” benzeri bir soruşturma ve hesap sorma mekanizmasının varlığı, meclisin millet adına denetleme anlayışının bir gereği olarak görülmeli ve muhafaza edilmelidir.
Yeni düzenleme ile gündeme gelen “Partili Cumhurbaşkanı”, kamuoyunda haklı bir endişeye neden olmuştur. Gerçekten de Cumhurbaşka’nının partisiyle ilişiğinin kesilmemesi, Cumhurbaşkanlığı makamı için elzem olan “Tarafsızlık” ve “Eşitlik” ilkelerine gölge düşürmekle kalmayacak, toplumun bütününü kucaklama noktasında eksiklik olarak algılanacaktır.
Yeni anayasa teklifi çerçevesinde üzerinde titizlikle durulması gereken en önemli unsurlardan biri de Yargı Bağımsızlığı konusudur. Yargı, ne yasamanın ne de yürütmenin etkisinde kalmayacak şekilde düzenlenmelidir. “Adalet mülkün temelidir.” Yargının bağımsız olmadığı bir yerde, haktan, hukuktan, adaletten bahsetmek mümkün değildir. Yargı bağımsızlığı, ülkede huzurun, barışın, kardeşliğin tesisi için olmazsa olmaz bir husustur. Saadet Partisi bu tespit ve önerilerini bir kardeşlik vazifesi olarak yapmaktadır. Şayet bu müspet öneriler dikkate alınmaz ve teklif edilen bu anayasa değişikliği olduğu gibi kabul edilirse bu ülkeye yazık olur. Yol yakınken yapılan bu samimi teklifler istikametinde gerekli düzenlemeler görüşmeler esansında mecliste yapılmalıdır.
ÇATIŞARAK BİR YERE GİDİLMEZ
Ülkenin meseleleri konuşarak çözülür. Kavga ederek, çatışarak, inatlaşarak hiçbir yere gidilemez. Müzakereler esnasında mecliste yaşanan kavga görüntüleri milletimizi derinden yaralamaktadır. Siz hakkı üstün tutmazsanız, maneviyatı önemsemezseniz, nefis terbiyesini esas almazsanız varacağını yer uçurumdan aşağıya yuvarlanmak olur.
Eğer siz özünüzde hakkı üstün tutarsanız, maneviyatçı olursanız, nefis terbiyesini esas alırsanız Allah Teâlâ size hidayet verir, ferasetiniz olur ve bu iki şey neticesinde sahip olacağınız dirayet ile bütün meseleleri hikmet ile çözme imkânına kavuşursunuz. Bu iş Milli Görüşsüz olmaz. Milli Görüş orta yoldur. Temeli sevgi ve kardeşliktir. Gayesi bütün insanlığın saadetidir. “Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya” batının bize dayattığı sakat bir zihniyetle değil, ancak Milli Görüş ile kurulur. Tek çare Saadet Partisi’nin yaptığı tekliflere itibar etmektedir. Selam hidayete tabi olanlara…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.