Bu yazıyı referandum için sandık başına gidilmesinden üç gün önce yazıyorum. Dolayısıyla yazının ana fikri referandumun bizatihi kendisi ve neticesi değildir. Referandumla ilgili iki yazı yazmıştım. O yazılarımda kardeşlik, birlik ve beraberlik hususlarına vurgu yapmış, kardeşliği ve birliği zedeleyici davranışların ve sözlerin yanlışlığı üzerinde durmuş ve bu yanlıştan âcilen vazgeçilmesi gerektiğini belirtmiştim.
Referandum gündeme geldikten sonra, Saadet Partisi’nin değerli genel başkanı ve diğer idareciler akl-ı selimi esas alan ve seviyeli bir üslupla görüşlerini dile getirdiler. Buna mukabil, başka siyâsî görüşte olanlardan ölçüsüz konuşmalar yapanlar oldu. “Hayır” diyecek olanları vatan hâini ilan edenleri ve 15 Temmuz’u yapanlarla aynı kefeye koyanlar mı istersiniz, “Evet” diyecek olanları denize dökeceklerini söyleyenleri mi?.. Bu iki ifade tarzı da yanlıştı ve kardeşliği zedelemek şöyle dursun, yıkacak sözler ve davranışlardı. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve iktidar mensupları, bu üslubun kampanyalarına çok zarar vereceğini görerek, “Evet diyenler de, hayır diyenler de bu vatanın evladı” demeye başladılar. Ki bu Sayın Temel Karamollaoğlu’nun, diğer Saadet Partisi yöneticilerinin ve Millî Gazete yazarlarının üslubuydu. Akıl için yol birdi…
Kampanya müddetince sosyal medyada çok seviyesiz üslup kullananlar oldu. Öylesine ki, “Hayır” diyenleri kâfir olmakla suçlayanlar çıktı. Dostlarım bunun örneklerini bana gösterdiklerinde, “Bunu arkadaş listenizden çıkarın! Bu gibi dengesini kaybetmiş olanların ne bu vatana, ne ümmete bir faydası olmaz!”dedim. Hâkeza rey verecekleri küfürle itham edenler de ölçüsüz, dengesiz ve bilgisiz kimselerdi.
Ölçüsüzlük, sadece sosyal medya ile sınırlı kalmadı. “Hayır” diyen spiker işten atıldı. Arka Sokaklar Dizisinin emektar oyuncusu Şevket Çoruh (Mesut komiser), kendisinin de hayır dediğini belirtip “Beni de kovun!” dedi diye kurşun yağmuruna tutuldu (film icabı). O arada “Akıllı ol. Meslek hayatın senaristin bir cümlelik yazısına bağlı!”denilmek istendi. Neyse ki Mesut komiser ipten döndü…
Referandum kampanyası sırasında Avrupa ülkeleriyle yaka-paça olundu. Avrupa’nın çirkin, hatta korkunç yüzü bir kere daha görüldü. Kur’ân-ı Azimüşşan, onlarla dost olmamamız gerektiğini ihtar etmişti. Başımızı taştan taşa vura vura bunu bir kere daha görmüş olduk. Peki, şimdi ne olacak? Avrupa sevdası uğruna yüz milyarlarca dolarımız heba olup gitti. Haydi diyelim paranın gözü kör olsun. Bu gidenler akıl parası olsun; peki Avrupa sevdası uğruna çıkarılan binlerce kanuna ne demeli? Hepsi birer mayın gibi, birer saatli bomba gibi içerimizde duruyor. Bunların âcilen ele alınıp ayıklanması gerekir. Yoksa bu mesele de “Oneminute!” benzemesin…
İdarecilerimiz gerçekten güzel konuşuyor. Başkasını bilmem, ama şahsen benim güzel lafa karnım tok. Edebiyat Fakültesi mezunuyum. Birinci sınıf güzel lafları okumuş adamım. Hem aslolan güzel sözden ziyade icraattır. Güzel sözü ülkemizin ve halkımızın kuyusunu kazanlara söyleyip, bize karşı güzel icraat yapılmasından yanayım. Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim ve cihangir idareciler öyle yapmışlardı. Bir araştırma için büyüklerimizin güzel ve etkili konuşmalarını incelemiştim, Fatih’in, Yavuz’un, Alpaslan’ın birer paragraflık sözlerini bulabilmiştim. Onlar yapacaklarını icraatlarla yapıyorlardı.
Hepimiz insanız, hata yapabiliriz. Ancak idarecilerin hata yapma, “pardon!” deme lüksü yoktur. Bin düşünecek, bin istişare yapacak, bin inceleyecek, adımını ondan sonra atacak. Zira bazen bir hata bir ülkenin yıkımına sebep olabilir. Allah korusun öyle bir âkıbetle karşılaşmamak için, bizim gibi köşe yazarları ve söyleyecek sözü olanlar konuşmalı, yazmalı. İdareciler de kızmadan, darılmadan bunları dinlemeli. Bizim işimiz yağcılık ve şakşakçılık yapmak değildir. Bu vatan hepimizin! Hepimiz aynı gemideyiz. Kafasına esenin, suyu kolayca alayım diye gemiyi delmeye kalkışmasına izin veremeyiz.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.