Aynı zamanda silahlı muhalif gruplardan İslâm Ordusu’nu temsil eden Alluş, Suriye halkının 2011 yılındaki ilk ayaklanmalarda barışçıl gösteriler yaparak özgürlük istediğini hatırlattı. Rejim ordusunun halka karşı katliamalara girişmesiyle halkı korumak isteyen silahlı grupların ortaya çıktığını kaydeden Alluş, muhaliflerin başarılarının ardından rejimin artık düşme noktasına geldiğini, ancak bu aşamada devreye Hizbullah milislerinin ve İranlı komutanların girdiğine işaret etti. Alluş, “Çünkü rejim ordusu asker sayısı açısından çöküyordu. Askerlerin öldürülmesi, ordudaki bölünmeler ve firarlar Esad ordusunu bitirmek üzereydi” dedi.
Savaşın ilerleyen aşamasında Rusya’nın da rejimin yanında savaşa dâhil olduğunu kaydeden Alluş, muhaliflerin böylece Suriye’de rejim, İran ve Rusya olmak üzere 3 güce karşı savaştığını dile getirdi.
“En büyük hedefimiz akan kanın bir an önce durmasıdır” diyen Alluş, Suriye halkının çektiği acıların bir an önce son bulmasını istediklerini dile getirdi.
Alluş, Astana’da önceliklerinin ülkede akan kanın durması olduğunu vurgulayarak, Esad rejimin şu ana kadar, 30 Aralık’ta ilan edilen ateşkese uymadığına dikkati çekti.
BU ÜLKE HERKESE YETER
Suriye’de Rusya ve İran arasında çok büyük bir ayrılık bulunduğunu söyleyen Alluş, şöyle konuştu:
“Rusya, bizlere siyasi çözüme inandığını göstermeye çalışıyor ya da böyle düşündüğünü söylüyor. Rusya’nın 2016 yılının başındaki ile şu anki tutumu, hitap şekli farklı duruyor. Bizler halkımızın çıkarları için Astana’ya gidiyoruz. Ateşkesin ciddi bir şekilde sağlanması için gidiyoruz. Özellikle de Barada Vadisi, Doğu Guta ve Şam’ın güney kırsalındaki saldırıların durması gerekiyor.
Astana’ya ateşkesin bu bölgelerde kalıcı olması ve resmi bir şekilde uygulanması için gidiyoruz.”
Alluş, Suriye halkına ve muhalefetine şu mesajları gönderdi:
“Görüşmelerde hiçbir şekilde haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Sürekli bir savaşa da girmeyeceğiz. Akan kanın durmasını istiyoruz. Suriye halkının acılarını azaltmak istiyoruz. Irk ve mezhep ayırt etmeksizin bu ülkede herkesin bir arada yeniden yaşamasını istiyoruz. Arap, Kürt, Asuri, Türkmen fark etmeksizin bu ülke herkesin, herkese yeter.”
Ruhani: Birlikte Çözebiliriz
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran, Türkiye ve Rusya’nın birlikte hareket etmesi durumunda Suriye sorununu çözebileceğini ifade etti. Ruhani; İran, Türkiye ve Rusya’nın Astana müzakereleri için büyük çaba sarf ettiğini söyledi. İran Cumhurbaşkanı, “Tüm çabamız Astana’nın Suriye’deki tüm sorunların çözümü için bir başlangıç olmasına, son adım olmamasına yöneliktir” dedi. İran Cumhurbaşkanı , “İran, Türkiye ve Rusya birlikte Halep ve Suriye’de ateşkes sağlayabiliyorsa, bu mesele bu üç ülkenin etkin güç olduğu ve bu işi birlikte çözebileceğini gösteriyor” diye konuştu.
İRAN: ABD’NİN HİÇBİR ROLÜ YOK
İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi İMGYK Sekreteri Ali Şamhani, Amerika’nın Astana sürecinde hiç bir rolünün olmadığını söyledi. Astana süreci hakkında bir açıklama yapan İMGYK Sekreteri Şamhani, Astana sürecine öncülük eden üç ülkenin Amerika’ya hiçbir ortak davetiye gönderilmediğini belirtti.
Şamhani, buna göre İran’ın muhalefeti yüzünden Amerika’nın Astana sürecinde hiçbir rolü söz konusu olmadığını iddia etti. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de barış görüşmelerine ABD’nin katılmasını istemediklerini belirterek, “ABD’nin katılmasına karşıyız ve onları biz davet etmedik” dedi.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.